Büyük kalabalıklar karşısında denilecek cümle kalmadığı için “Tarım ve hayvancılık kenti” güzellemeleri ile konuşulan.
Birçok tarımsal üründe Türkiye’de bilmem kaçıncı sıradayız diye övünülen ve Dünya’nın geleceğindeki kuraklıklarda susuz tarım konusunda şimdiden staj yapan Aksaraylı çiftçilerin gözü gibi baktıkları ve 2025’in son umudu olarak gördükleri şeker pancarı fiyatları konusundaki beklentileri de yine hayal kırıklığı ile son buldu.
Aksaray Ziraat Odası başkanı Emin Koçak’ın orta yolu bulmak için açıkladığı rakam konusunda bile itiraz boyutuna ulaşacak olan üreticilerimizin hayalleri yine kabusa döndü.
Türkiye’de en fazla şeker pancarı üretimi yapılan Konya ve Aksaray ovasında şeker pancarı ekerek hasat ile fiyatı bekleyen pancar üreticileri her sene hasattan önce açıklanan pancar fiyatı konusunda adeta şok olurken “Pancarın tadı da acı gelmeye başladı” serzenişlerine başladılar.
TÜİK’in çok iyimser verilerine göre bile yıllık enflasyon oranının yüzde 41’in üzerinde olduğunu açıklanmasına rağmen çiftçilerin gözleri gibi bakarak “İnadına üretim” felsefesi ile borçlanarak ektikleri arazilerden kaldıracakları ürün için yıllık sadece yüzde 25,25 oranında bir artış gerçekleştirilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı sonrası fiyatlarda güncelleme yapılarak yüzde 30,60’lık bir atış yapıldı.
Yani demek oluyor ki;
Şeker üreten firmaların sahipleri ve yönetimleri havadaki nem ve ısıya göre,
Evlerindeki ailevi sorunlarına göre,
Ekonomi haberlerindeki tahminlere göre,
Marketlerin taleplerine göre,
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş oyununa göre,
Trump’un giydiği takım elbisenin rengine göre,
Bazen günlük, bazen haftalık, bazen de aylık zam yapan üreticilerimiz ellerinin nasırı eksik olmayan üreticilerden sade ve sadece yüzde 30 zamlı olarak ana malzemelerini alabilecekler.
Alana da, satmak zorunda kalana da Allah bereket versin, vermesine de bu maliyetlerle bu üretim önümüzdeki yıl nasıl yapılabilecek.
Mesela “Marketlerde satılan şeker fiyatlarına en fazla yüzde 30 zam yapacaksınız” denilecek mi?
Üretenin fiyatlarını üretemeyenlerin belirlediği bir düzende bu tarım ve hayvancılık nereye kadar sürdürülebilecek.
TÜİK’in kabullenmediğimiz verileri bile “ülkede yıllık enflasyonun yüzde 41” dediği dönemde bile yüzde 30 zam ile vatan sevdalarını her zaman gönüllerinde ilk sıraya koyan bu insanlara nasıl daha fazla üretin diyebileceğiz.
Sütü üreten ve tüketenden çok işleyenin fiyat belirlediği,
Şekeri üreten ve tüketenden fazla başkalarının alım fiyatlarını belirlediği,
Arpa ve buğdayı üretenler dışında herkesin bir fikrinin olduğu ve hiçbir zaman söz verilmeyen bir süreçte bizler bu insanlara nasıl “İnadına üretin” diyeceğiz ve bu insanlar bu şartlarda neden daha fazla üreterek daha fazla borca batacaklar.
Gerçekten sade bir vatandaş olarak soruyorum; Bu şekere bir yıl içerisinde sadece yüzde 25 mi zam geldi?
Önümüzdeki sene de yüzde 30’dan fazla zam gelmeyecek mi?
Çiftçilerimizin de dediği ve sıkıntılarında kurduğu cümlelerdeki gibi geçekten şeker artık tatlandırmak yerine acı vermeye başlamış bile…
Yorum Yazın