1989 Yılında il olduktan sonra çok hızlı bir şekilde büyüyen, verdiği göç kadar aldığı göç ile de kozmopolit bir şehir hüviyetine kavuşan Türkiye’nin kalbi konusundaki Aksaray’da hızlı büyüme birçok alanda büyük sorunları da şehrin merkezine yerleştirdi.
Bunların başında da trafik sorunu geliyor. Şehrin en uç noktasından diğer uç noktasına araçla yarım saat bile sürmeyen bir şehirde trafik sorunu neymiş diyebilirsiniz.
Bugün büyükşehirlere baktığımızda onların trafik sorunu ile bizlerin trafik sorunları arasında bir benzerlik göremiyorum. Aksaray’daki trafik sorununun ana kaynağı Aksaraylılar olarak ne yazık ki bizleriz.
Ehliyetleri alırken;
Nerelerde park edilebileceği,
Nerelerde durulmayacağı veya duraklamayacağı,
Yollarda asgari veya azami hız sınırları,
Sollama yapılacak ya da yapılmayacak yerler,
Araçlardaki direksiyonun yanındaki birçok sürücü tarafından sadece düğünlerde kullanılan sinyal kollarının ne zaman kullanılacağı gibi konuları dinlemediğimiz için Aksaray’da bam başka bir trafik sorunu var.
Sürücüsü de yayaları da bu sisteme alışmış durumda olduğu için bizlere bu şehirdeki sorunun kaynağı başkaları gibi geliyor. Yaz aylarında kıymetli hemşerilerimizin de bu şenliğe dahil olması ile trafik sorunu kimi için çileye kimi için de seyrine doyum olmayan bir tiyatroya dönüyor.
***
Aksaray’ın merkezine geldiğimizde; Arkasında akan trafik olmasına rağmen saatte 5 kilometre hızla piyasa yapan bir gencin arkadaşına “Bakın ben piyasa yapıyorum” demek için durup tüm cadde ve sokaklarda trafiği durdurmasının normal olduğu ama bunu uyarmanın kavga sebebi bir yer olduğunu görürüz.
Aksaray’ın merkezine geldiğimizde; Alışveriş yapacağı esnafın dükkânının içerisine kadar aracıyla girmeye çalışan sürücüleri görürüz.
Aksaray’ın merkezine geldiğimizde; Belki de Dünyada en fazla yaya geçiş noktalarının yapılmasına rağmen, yayaların o çizgiler içerisine sokulamadığını görürüz.
Aksaray’ın merkezine geldiğimizde; Motosiklet ve diğer benzeri 2 veya 3 tekerlekli araçların tüm trafik kural ve denetimlerinden muaf olduğunu görürüz.
Aksaray’ın merkezine geldiğimizde; Yasak olmasına rağmen şehir içerisinde cirit atan kamyon ve TIR araçlarını görürüz.
Aksaray’ın merkezine geldiğimizde; Son günlerde moda olan ve denetimlerde görmezden gelinen projektör gibi yaptırılmış oto farlarını görürüz.
Aksaray’ın merkezine geldiğimizde; Belediye tarafından her isteyenin kapısına çakılan ve nizami olmadığı için araçlara büyük çapta süspansiyon hasarı açan hız tümseklerini görürüz.
Yani kısacası Aksaray’ın merkezine gelindiğinde “TRAFİKTE NEYMİŞ” diyen sürücüleri de idarecileri de görürüz.
Yorum Yazın