Son yılların en büyük ekonomik krizi günden güne etkisini artırırken özel sektör de artık yatırımlarını durdurup kendisini koruma gayreti içerisine girdi.
Kimle konuşsak “Eldekini koruyabilirsek en büyük kazanımı yapmış olacağız” cevabını alıyorum.
Hal böyleyken krizin ne zaman sonlanacağı aslında bundan 14 ay önce hepimize açıklanmışta bizler anlamamışız.
Alınan karar ile kamuda 3 yıllığına bir tasarruf genelgesi yayınlandı. Yayınlanan tedbirler arasında en önemlisi ve ülkeyi kurtaracak olanı da elbette basın kuruluşlarının yayınlarının alınmasıyla ilgiliydi.
Sonuç olarak bundan 14 ay önce açıklanan ve özellikle basın kuruluşları konusunda genelgeye harfiyen uyan belediyelerimiz ve kamu kurumlarımız almadıkları gazeteler ile büyük oranda batak olan kurumlarını batma noktasında kriz durumuna gerilettiler.
İnşallah kalan 22 ay sonunda da almadıkları gazeteler ve sadece yerelde uydukları reklam ve tanıtım bütçelerini de kasalarında bırakarak tamamen borçsuz kamu kurumları olarak Cumhuriyet tarihine adlarını altın harfler ile yazdıracaklar. Elbette bizler de bu tasarruf tedbirleri kapsamında hepsine de sonuna kadar destek olacağız.
Onların almayınca büyük tasarruf yaptıkları gazeteler veya diğer yayın organları, bu denli büyük tasarruf tedbirlerine rağmen hala ayakta kalabiliyormuş.
***
Peki aradan geçen 14 ay içerisinde basın kuruluşlarının yayın ücretleri ve diğer tanıtım giderleri konusunda tasarruf yapan bu kurumlar bu güne kadar ne iş yaptılar.
Ne yazık ki en çok duyduğum cümle “Ülkede büyük kriz ve tasarruf tedbiri var” olunca bu ülkenin olmasa bile bu ilin mazeretler ardına sığınmış idarecileri ile 3 yılını daha kaybedeceğini görmemek için kör olmak gerektiğini düşünüyorum.
Tasarruf tedbirlerinden başka bir mazeret dinlemediğim, 2024 seçimlerinde hiç görmediğimiz ama sıkça dinlediğimiz “ÜTOPİK” projelere iyi bir kılıf diktirmiş sayın seçilmişlerimiz.
Allah her birinden razı olsun halka hizmete ve diğer taleplere “TASARRUF” tedbirlerini bahane edenlerin altlarındaki siyah plakalı makam araçlarının hiç motor kapatmadığını görünce kafam biraz karışsa da koltukların bekası aklıma geliyor ve yutkunuyorum.
Sonrasında kimse bu isimlere bu güne kadar ne iş yaptınız diye sormaz mı diye düşünüyor ve “Bu isimlerden “İşçilerin maaşlarını bile ödeyemiyoruz” serzenişini duyunca gerçekten hallerine üzülüyorum.
Bu kadar tasarrufa rağmen içerisinden çıkılmayacak bir belediye devraldıklarını halka anlatarak bahane üretmeyi sevmeyen seçilmişlerimizden bizler 22 ay daha hiçbir şey beklemiyoruz.
Allah rızası için bu isimleri seçen “HALK” olarak sizlerde hiçbir şey sormayın da sizlere de “TASARRUF” tedbirlerini anlatmak zorunda kalmasınlar.
Bu kadar talihsiz bir süreçte belediye başkanlık koltuğuna aday oldukları için ve “TASARRUF” için hiçbir şey üretemeyen belediye başkanlarımız için 22 ay sonrasında “TASARRUF” tedbirleri de kaldırılsa yeterli zaman kalmayacağı için bir dönem daha şansı hak etmiyorlar mı?
14 Aydır “TASARRUF” bahanesi ile koltuklarının tadını çıkartan sevgili seçilmişlerimizin hizmet için ikinci bir şansız hak ettiklerine ben ikna oldum. Ya siz???
Yorum Yazın