
Olumsuz ve tuhaf haberlerin merkezi haline gelen ve ana haber bültenlerinde birçok büyükşehirden bile çok yer alan Aksaray’da sadece asayiş rezaletleri değil daha başka rezilliklerimiz de yayınlanınca artık bizlerde Aksaray’ı birilerine anlatmaktan bıktık.
Bu şehir artık ne yazık ki parklarda oturanların saldırıya uğradığı,
Alkollü sürücülerinin polislere bile saldırmaya başladığı,
Bir şişe suyun bilmem kaç katına satıldığı,
Bir şehir haline gelirken bunda emek sahibi olanların sessizlikleri ve emekli olacakları veya tayin olacakları günü beklemelerini de artık bende yadırgamıyorum.
Geçmişteki yazılarımda da kaleme aldığım gibi Aksaray şehir olarak tam anlamıyla bir emeklilik planlaması yapılacak yani son 2-3 yılın doldurulacağı bir şehir konumunda.
Bu ilde birilerine dokunmadığınız, yani birilerinin tavuğuna “kış” demediğiniz sürece en güzel tatil yöresi olmasa da en güzel bürokrat ve memur şehri.
81 İl içerisinde en özel şehir konumunda olan bu şehirde daha çok değil 3-5 hafta önce bir vatandaşın bir şişe suyun satış fiyatıyla ilgili yaptığı açıklama ülke gündemine düşmüş ve ilimizin, yatan denetim hücrelerinin hepsi de haberlerin ana haberlere konu olması ile harekete geçmişti.
Kafeler caddesindeki sadece bu yer değil neredeyse tüm kafelerde yapılan denetimler tüm kurumların sosyal medya sayfalarında gurur ile paylaşılmış ve “Biz işimizi yapıyoruz” mesajı net bir şekilde bu ile verilmese de Ankara’ya ulaştırılmıştı.
Aradan haftalar geçmesine rağmen bu yapılan denetimlerin sonuçlarıyla ilgili ben bir gazeteci olarak bu güne kadar alınan bir karar veya en azından bu fahiş fiyatla bu ürünü satan işletmeye verilen ceza ile ilgili bir açıklamaya şahit olmadım.
Oldubittiye getirilen ve “Görevimizin başındayız” mesajları ile kullanılan bu haberin ardından yine bir sessizlik ile tüm sorunların üstü örtülmeye başlandı.
Dedik ya; Bu ilde susarak her sorunun üstesinden gelineceğini öğrenen idareciler olduğu sürece şehrin sorunları sadece halı altında birikir.
Bunun sonucunda bedel de her zaman halk kadar bu ilin siyasetçilerine kesilir.
Bu gün bu koltuklarda oturan ve tembel öğrenciler gibi sıranın en arkasına saklanarak görünmeme derdinde olan idarecilere göz yumanlar da en az onlar kadar bu şehrin geldiği noktadan sorumlular.
Ben bir gazeteci olarak değil ama bir Aksaraylı vatandaş olarak merak ediyorum; Davul ve zurnalarla yaptığınız, sosyal medya sayfalarında paylaştığınız denetimlerden ne çıktı?
İki suyu yüzlerce liraya satan bu işletmeye ne yaptırım uygulandı?
Bu denetimler ne sıklıkla yapılıyor ve bunların sonuçları neden Bakanlıkların yaptığı gibi il genelinde açıklanamıyor?
Bu haber üzerine sokağa inip, tekrar kurumlarındaki rahat masalarındaki bilgisayarlarının başına geçen denetçilerimiz ile o kurumların amir veya müdürleri de abileri gibi sessiz kalarak bu işin de üstesinden geldiler mi bilmiyorum ama iyi ki o işletmelere ceza yazıp da işin suyunu çıkartmadılar ve fırsatçılarımızı teşhir ederek cezalandırmadılar.
Yoksa kime nasıl hesap vereceklerdi?
Bu şehirde hep diyorlar ya; “SEN BİZİM KİM OLDUĞUMUZU BİLİYOR MUSUN?”










Yorum Yazın