Nazmi Çalışkan

Nazmi Çalışkan

Mail: nazmicaliskan@aksaray68haber.com.tr

Samimiyetsiz Kutlama

Samimiyetsiz Kutlama

Hz. Ali tarafından söylenen “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” cümlesi yıllardır özellikle de 24 Kasım başta olmak üzere öğretmenlerimiz ile ilgili güzellemelerimizde samimiyetsizce çıkıverir hepimizin ağzından.

Dün 24 Kasım öğretmenler günüydü.

Yine o cümlenin kullanılabileceği çok sayıda toplantı, anma ve programı fırsat bilenler öğretmenliğin ne kadar kutsal bir meslek olduğunu güzellemeler ile dile getirirken samimiyetsiz olduğunu dinleyenlerin de bildiği güzellemeler ile günü tamamlama çabaları sona erdi.

Bu sene de öğretmenlerimizin kölesi olmadık ama, sorunlarını çözmek adına da hiçbir şey yapmadık.

Okullardaki sorunlarını,

Çocuklarını savundukları gerekçesi ile her türlü ahlaksızlığı kendilerinde hak bilen velileri,

Büyük şehirlerde yaşadıkları mali sıkıntılarını,

Eğitim sistemindeki sürekli yapılan revizyonlar konusunda fikirleri bir kez alınmasa da bir öğretmenler gününü daha atlatmanın rahatlığı ile yastıklarımıza başımızı koyarak “Nasıl olsa seneye 365 gün var” diyerek huzur içerisinde gözlerimizi kapattık.

Atanamayan,

Atansa da geçinemeyen,

Geçinse de sorunları çözülemeyen,

Sorunları görmezden gelinen öğretmenlerimizin yine 3-5 dakikalığına kölesi olabileceğimizi yüzlerine söyleyiverdik.

***

Bu yılda çözülmeyen sorunlar bir daha ki yıla çözülmez ama ne yapalım artık umut bizlerin ekmeği değil mi?

Öğretmenlerimizi senede 1 gün hatırlayıp saçlarını okşamaya kıyamadığımız yavrularımızı gözlerimiz kapalı emanet edip (Bu günlerde olmasa da en azından geçmişte) eti senin kemiği benim diyen duyarlı velilerden öğretmen yumruklamayı kendinde hak bilen velilerin bulunduğu bir döneme geçtik.

Bugün ilimizde hangi okulda ne türden sıkıntı var?

Hangi okulun nelere ihtiyacı var?

Okula giden hangi çocuğun nasıl bir sosyal, ekonomik ve psikolojik bir durumu var bunları bizler bilmesek de;

İzin günleri,

Maaşları,

Giyimleri,

Duruşları,

Siyasi düşünceleri,

İnanışları,

Yaşam tarzları her kesimin gözünü oyan öğretmenlerimiz iyi biliyor.

Ailelerin bile bilmediklerini bilen, her bir çocuğun durumunu gerek gözlem, gerekse de direkt görüşmeleri sonucunda analiz eden ve ailelerin yükünü alan, işleri çocuklardan önce ailelerini de eğitmek olan gerçek eğitimcilerimizin günleri kutlu olsun.

***

Gerçek eğitimci olmayan Otizmli bir çocuğu okul merdivenlerinden atacak kadar canileşmiş,

Görevine hak etmeden siyasi veya bürokrasi desteği ile geldikten sonra hiçbir bireye faydası olmamış,

Atandığı görevlerde meslektaşlarını yani eğitimcileri bir an bile dinlememiş ve görmezden gelmiş,

Görevinin kutsallığının ardına saklanmış ve bu saygın mesleğini kirleterek yüz binlerce meslektaşının yüzünü kızartmışlar hariç tabii ki…

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar