Aksaray
DOLAR31.9682
EURO35.0861
ALTIN2417.2
Nazmi Çalışkan

Nazmi Çalışkan

Mail: nazmicaliskan@aksaray68haber.com.tr

Mizah MIŞŞŞ

İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğü…

Bu özgürlük ana başlığı altında toplanan kelimelerin ardına sığınanların yıllardan beri bu ülkeye ve bu ülke insanlarına verdikleri zararlar ortadayken ne yazık ki insanların değerlerine yaptıkları saygısızlıklar için de bir kalkan gibi kullandıkları ana savunma mekanizmaları oluyor.

Yıllardan beri bu ülkede yayın izni verilen;

Dergi desek değil,

Gazete desek değil,

İletişim aracı desek değil,

İnsanları aydınlatan veya haberdar eden bir yayın desek hiç değil.

Yani mizah kelimesi ardında saklanmış ne olduğu belirsiz paçavra yıllardan beri bu ülkede ne yazık ki “ÖZGÜRLÜK” kelimesinin arkasında açtığı delik ile bu kelimenin içerisini boşaltırken insanların milli ve manevi değerlerine dönem, dönem hakaret etmekten de çekinmiyor.

İşin ilginci her dönemde bu paçavrayı savunan birileri de çıkarak bunu basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü veya düşünce özgürlüğü kavramlarının içerisine sokmaya gayret ediyorlar.

Toplum olarak bizler düşüncelerimizde her ne kadar ayrı fikirlere sahip olsak bile kimsenin inancına ve değerlerine hakaret etmenin haklı olduğunu düşünmüyoruz.

Bu paçavra tarafından Hz. Peygamberimize yönelik yaptığı sözde yayını kabul etmek sadece Müslüman değil tüm inananlar için kabul edilebilir değildir.

Bu paylaşım konusu sadece Peygamberimiz değil de diğer Peygamberler de olsaydı görüş ve tepkim aynı olurdu.

Şahıs olarak gazeteci kimliğimle hiçbir zaman sınırsız özgürlük kavramını desteklemedim.

Basın özgürlüğü sınırları;

Toplumu infiale götürecek olaylarda,

Aile birlikteliklerini sonlandıracak olaylarda,

Kişilerin hak ve özgürlüklerine dokunulan olaylarda,

Ülke menfaatlerine zarar verecek olaylarda,

Halkın inançlarına hakaret edecek veya zarar verecek çizgilerde bitmelidir.

Her haltı karıştırıp birileri basın, ifade veya düşünce özgürlüğü gibi kavramların ardına saklandığından ne yazık ki bu kavramların da içleri tamamen boşaltıldı.

Şimdi birileri çıkıp bu hayasızca yapılan yayını basın, ifade veya düşünce özgürlüğü olarak tanımlarsa hiç şaşırmam.

Özetlemek gerekirse benim özgürlüğüm birilerinin yaşam alanlarına, inançlarına zarar verecek şekilde artmışsa o özgürlüğün bir yerde sınırlandırılması gerekir.

Kimse bana bu adını bile anmak istemediğim ilimsel, bilimsel veya haberdar konularda Türk halkına hiçbir katkısı olmayan bu yayın konusunda savunma yapma hakkını kendisinde bulmasın.

Bu olaylar sadece dini değerlere saldırı ile sınırlandırılmamalı ve toplumu alenen sokağa indirmeye teşvik eder nitelikte bir girişim olarak da değerlendirmeli.

Umarım yargı bu hadsizler için en ağır işlemleri yapacak ve yurt dışında bulunduğu öğrenilen sözde yayın sahibi ile müdürünü de en yakın zamanda hak ettikleri yere yollayacaktır.

Bizlerin sadece kendi peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) değil hiçbir peygambere yapılacak saygısızlığı ve hakareti kabul etmeyeceğimizi bilmelerini istiyor ve bu topraklarda bile oluşan İslam düşmanlığını lanetliyorum…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar