Geçmişten beri duyduğu tuhaf bir deyimdir “Yırtılan yine Hacı Bekir’in yakası oldu” deyimi.
Bu deyim başkalarının yaptıkları veya yapmadıkları sorumlulukları veya hatalarının günahsız insanlar tarafından ödenmesi anlamına da geldiğinden son zamanlarda Aksaray’da olan olaylar için de sıkça kullanılmaya başlandı.
İlimizde son yırtılan yaka ne yazık ki tam da bu deyimde olduğu gibi günahsız olanların yakası oldu.
Kısaca anlatmak gerekirse;
İlimizde okul kıyafetleri için hazırlık yapan esnaflar yıl sonunda okulları ziyaret ederler ve bir önceki yılki kıyafetlerde değişiklik olup olmadığı sorusunu okul idarelerine yöneltirler.
Çünkü okul idareleri ortalama her 4 yılda bir kıyafet değişikliğine giderler ve bu kıyafetler aylar önce hazırlatıldığı için yapılacak bir hatada zarar da büyük olur.
2024 Yılı sonunda okullarda kıyafet değişikliği olup olmadığı yönünde çalışmalarını başlatan esnaflar, değişim olmayacağı cevabına istinaden hazırlıklarına başlamış ve 2025 Mart-Nisan dönemlerinde son bir defa daha okullardan teyit almışlar.
Bu süre içerisinde 3-4 okul sözde okul aile birlikleri kararı ile kıyafet değişikliğine gittiklerini bu esnaflara bildirdikten sonra esnaflar il genelinde tahmini 80-90 bin parçalık değeri on milyonları aşan okul kıyafetleri için siparişlerini verirken ödemelerini de yapmışlar.
Okul kıyafetlerinin satışının başladığı Ağustos ayına girilirken Milli Eğitim bakanlığımız “Serbest kıyafet uygulamasını sonlandırdık” şeklinde bir açıklama yaparak okulların kılık kıyafet yönetmeliğinde değişikliğe gidildiğini ve bu değişikliğin de ülkemiz genelindeki tüm Milli Eğitim müdürlükleri ile yine tüm okul idarelerine bildirildiğini açıkladı.
Bu açıklama üzerine okul idareleri tek, tek Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygun görülecek kıyafet örneklerini paylaşmaya ve 1’inci sınıfları için kıyafetlerin değiştiğini duyurdu.
Bakanlığın “Aralık ayı gibi okullara bilgilendirme yapıldı” demesine rağmen okulların kıyafet değişikliğini esnaflara bildirmemeleri üzerine sadece Aksaray’daki israf bedeli 50 milyonu aşarken yurt genelindeki zararı kimseler tahmin edemiyor.
Bu sorunun aşılması için okulları ziyaret eden esnaflara okul idareleri tarafından yapılan açıklama kısaca “Bakanlık bu bilgilendirmeyi bizlere yeni yaptı” olurken bu sorunun çözümü için ilimizin Valisi, İl milli Eğitim müdürlüğü ve okul idareleri ile görüşen esnaflar “Yapacak bir şey yok” cevabı ile çabalarını sürdürseler de ne yazık ki bu kriz ortamında on binlerce çöp olacak ürün ile ortada kaderlerine terk edildiler.
Yapılan değişikliklerin belirli bir zaman aralığına yayılmadan kimlerin ne bedeller ödeyeceğinin hesabını yapmadan yapılan hamlelerin bedellerini ne yazık ki yazının başlığında olduğu gibi bizim ilin Hacı Bekir’leri ödedi.
Hacı Bekir’lerimiz bu bedelleri öderken bu işin asıl sorumlusu olan ve kıyafet değişikliğini kapılarına 2 defa gelen esnaflara bildirmeyen idarecilerin hiçbir bedel ödememesi aslında tam da bizim ülkemizin tam da özeti değil mi?
Neden gelişimini tamamlamış başka ülkelerde olduğu gibi bizde de bedel ödemesi gerekenler hep başkalarına bedel ödetirken kimse yaptığı işten sorumlu tutulmuyor.
Milyonlarca liralık zararları ile kaderlerine terk edilen yerel esnaflarımız batmamak için türlü yollar ararken bu esnaflara bu kıyafetleri yaptıranlar bırakın bedel ödemeyi bir kuruşluk zarara uğradı mı?
Bu idareciler hakkında yapılan başvurulara rağmen Bakanlığın bilgilendirme yazısına rağmen bu kıyafetleri yaptırdıkları yönünde bir soruşturma açıldı mı?
İlimizde pandemiden beri sadece ayakta kalmaya çalışan yerel esnaflarımıza bu bedeli ödetenler iççin bir kalem oynatıldı mı?
Yoksa ülkemizi özetleyen deyimde olduğu gibi yine Hacı Bekir’in yakası mı yırtıldı yine?...
Yorum Yazın