Felaketlerin her dönemde devam ettiği, olmayanların olduğu, güzel ülkemde onlarca çeşit felaket yaşanıp insanlar hayatlarını kaybederken ülkede kendimizi teselli etmenin en güzel yolu ne yazık ki hatalardan dersler çıkartmak ve “unutmadık, unutturmayacağız” gibi hoş cümleler.
Sadece depremler değil tüm felaketlerde birileri “Gerekli önlemlerimizi aldık” derken bu önlemlerin felaketlerden veya can kayıplarından önce alınması gerektiğini bilmiyor, bunu da ne yazık ki kimselerin hatırlatmaya bir yerleri yemiyor.
Felaket sonrası diğer bir söylemimiz de “Hatalardan ders çıkarttık” bu da yine sanırım yetkilerin verildiği ve o koltuklara oturtulduğu ilk anda bu yetkililere ezberlemesi için verilen notta yazan cümle ve bu cümlenin anlamını bir an olsun düşünen de yoktur.
Felaketler sonrası hatalarıyla en fazla yüzleşen ve tedbirleri alan ülke olmamıza rağmen ne felaketimiz ne de birbirine kopya olan felaket sonrası ölümlerimizin ardı arkası kesilmiyor.
Dün 17 Ağustos’tu. Sosyal medya da birileri rahmetle anarken birileri de “Unutmadık” diyerek paylaşımlar yapmışlar.
Felaketin üzerinden 26 sene geçmiş ve o tarihte de duyduğumuz cümleler bire bir aynıydı. “Gerekli tedbirleri aldık” ve “Hatalardan derslerimizi çıkarttık”
Bu felaketin üzerinden geçen 26 yılda değişmeyen tek şeyin birbirine kopya felaketler ile benzer ölümler olması değil mi?
Hatalardan ders çıkartıldığı söylenen depremin üzerinden kaç deprem geçtiğini ve kaç kişinin hayatlarını kaybettiğini bilen var mı?
Daha iki buçuk sene yaşanan ve 11 ilde on binlerce insanın yaşamını yitirdiği deprem bölgesinde kaç kişinin öldüğünü net olarak açıklayabilen ve oradaki yüz binlerce insanın halen ne koşullarda yaşadığı konusunda fikri olan var mı?
Depremlerin değil de her kaleminde kuruş, kuruş çalınan binaların öldürdüğünü, usulsüzlükler konusunda felaketlere ve sonu olan ölümlere rağmen alanın da, verenin de mesut olduğu başka kaç tane daha ülke olabilir mi?
“Unutmadık” diyerek yaptığınız paylaşımlar var ya şimdi soruyorum sizlere;
-301 Madenci diri diri gömüldükten sonra kaç madenci daha benzeri kaderi yaşadı?
-Aksaray’a gelen son 3 şehidimizin ismini ve ailelerini hatırlayabilen var mı aranızda?
-Türkiye’de son 2 yılda ne kadar orman arazisi yandı ve bu arazileri söndürmeye çalışırken kaç can verildi?
-Uygun güvenlik tedbirleri almadığı için son 1 yılda ülkede kaç işçi yaşamını yitirdi ve son oldu mu?
-Aksaray’daki inşaatlarda yaşanan iş kazasında hayatını kaybeden son işçi gerçekten son muydu?
-İnfiale neden olacak ve sebepleri bir an olsun açıklanamamış kadın ve çocuk cinayetlerini de unutmadınız mı?
O yüzden kıymetli yetkililer ve kıymetli ahalimiz, bırakalım bu “Unutmadık, unutturmayacağız” palavrasını da felaket ve benzeri ölümlerin yaşandığı olaylar konusunda canlar yanmadan tedbirlerimizi hep beraber alalım.
Vatandaş olarak, ne her şeyi devletten, devlet olarak da her şeyi vatandaştan beklemeyelim.
Hani o unutmadığımız depremler konusunda tek tedbirimiz “İnşallah olmaz” olmasın. Sağlam zeminlere sağlam daireler yapalım, çürük olanları tespit edip ortadan kaldıralım. Bu konuda teşviklerle devletimiz de, üzerine koyacağı bedellerle ahalimizde gerekeni birlikte yapsın.
Gerçekten unutmayacaksak, gerekli tedbirleri alacaksak coğrafyamızın deprem bölgesi olduğunu ve bu felaketlerin yaşanmaya devam edeceğini unutmayalım. Hatalarımızdan ders çıkartacaksak kolları vakit kaybetmeden sıvayalım ve gerisini yüce yaratana bırakalım.
Sadece Aksaray için gelin samimiyseniz Fatih ve Büyük Bölcek Mahallelerindeki zemin ve 1999 öncesi yapılan binaların durumlarını hep beraber inceleyelim ve gerçekten son yaşanan 6 Şubat depremlerinden aradan geçen iki buçuk senede ne dersler çıkartmışsınız hep beraber sınav yapalım.
Bakalım kaç kişi geçer not olacak.
Var mısınız?
Yok musunuz?
Yorum Yazın