
Daha önceki yazımda da kaleme aldığım okul kıyafetleri konusunda milyonlarca liralık kıyafet israfa en çok karşı çıkan hükümetimiz zamanında israf edilmiş durumda.
Milli sermaye olarak da kabul edilecek bu kıyafetler konusunda alınan kararı yine kısaca özetledikten sonra sahipsiz bırakılan esnafların aldıkları son cevabı buradan kamuoyuna duyuralım.
Milli Eğitim Bakanlığımız okullardaki “serbest” kıyafet uygulamasının son bulması için bir çalışma başlatmış ve iddiaya göre de aldığı kararı da geçen yılın sonunda ülke genelindeki tüm okullarla paylaşmış.
Bu karar sonucunda her sene yılbaşı ile okulları gezerek kıyafetler konusunda bilgi alan ve Mart ayı gibi bu kıyafetleri okul aile birliklerince de onaylanan özellikleri ile isteyen esnaflar sipariş etmiş ve çekleri ile ödemelerini de gerçekleştirmiş. (İl genelinde isteyen tüm esnaflar bu çalışmayı yapabiliyor)
Yaz başı ile gelen kıyafetler depolara inerken Haziran ayı ile birlikte Milli Eğitim Bakanımız okullarda kıyafetlerin serbest olduğunu değerlendirerek “Serbest kıyafet uygulamasından vazgeçiyoruz” açıklaması ile yaptırılan kıyafetlerin okullarda kullandırılmaması talimatını yinelemiş. Bu durumdan haberdar olan Aksaray’daki esnaflar Aksaray Valisi dahil olmak üzere görüşme yaptıkları tüm kurumlarda bir çözüm yolu bulamazken özetle “idare edin” cevabı ile geçiştirilmişler.
Okulların açılması için son 2-3 güne girilirken okullar yeni kıyafetlerini öğrencilere bildirmiş ve sadece Aksaray için yaptırılan yüz milyonu bulan okul kıyafetinin de çöp olmasının yolu açılmış.
Ben bu olayları ilk günden itibaren takip eden bir gazeteci olarak durumu değişik zamanlarda köşemde ve gazetemde yayınlamama rağmen bu esnafların tepe örgütleri olan esnaf odaları ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ülke genelinde milyarlarca lira zarara neden olan bu sorun konusunda gerekli adımları ne yazık ki atamadı.
Kaderleri ile baş başa bırakılan Aksaray’ın yerel esnafları son bir çaba ile en son görüşmelerini yine ilimizin Milli Eğitim Müdürlüğündeki bir şube müdürü ile tekrar masaya yatırmışlar ve çözüm yolu bulmaya çalışmışlar.
Alınan cevap mı?
İşte o tam bir sorumsuzluk örneği.
Cevabın özeti şu değerli okurlarımız; “Bu karar okullara Aralık ayı gibi bildirilmiş ve arkadaşlar sizleri bilgilendirmemiş. Aslında alınan kararı anlamamışlar. Sizlerin suçu yok ama bizlerin de yapacak bir şeyi yok. Sinenize çekeceksiniz ve bu zararı sizler karşılayacaksınız. Hatayı yapan bizler olsak da günahını sizler ödeyeceksiniz” olmuş.
Tam da bir devlet adamı ve Türkiye’nin en fazla kadroya sahip olan bakanlıklarından birisinde üst düzey bir yönetici olarak gerekeni yapmış.
Zararı size dokunmayınca ve buraların deyimi ile yırtılan “Hacı Bekir’in yakası” olunca “Bu günahı siz çekeceksiniz” demesi kolay.
Bu olay sadece Türkiye’de yaşanabilecek ve mali kaybı milyarlarca lirayı bulan ülke genelinde binlerce insanı ekmeğinden edecek Türkiye’nin en büyük israf olayı olmasına rağmen ben halen bu esnafların kayıtlı olduğu en tepe meslek örgütü olan Odalar ve Borsalar Birliği ile Türkiye Esnaf Odaları Birliğinin sessizliğini anlamakta güçlük çekiyorum.
Haberlerde izlediğimiz “Türkiye’nin en büyük yolsuzluk soruşturmasının” yanına ilave olarak “Türkiye Cumhuriyetinin en büyük israf olayı” olarak bu konunun da dikkate alınmasını ve bu işte sorumluluğu olan tüm kamu personellerinin de esnafları bu duruma düşürdükleri için günahlarını en üstten alta kadar çekmeleri gerektiğini düşünüyorum…
Yorum Yazın