Türkiye’de uygulamaya koyduğu gönüllük sistemi sayesinde birçok ile örnek olmuş ve eksik personel sayısına rağmen müdahale ettiği olay sayısı ile her sene 81 il içerisinde ilk 3’te yer alan Aksaray’ın AFAD’ı son 2 yıl içerisinde dibin de dibini gördü.
Özellikle AFAD müdürünün 31 ilde yapılan değişiklikler ile başka bir ile gönderilmesinin ardından Aksaray’a atanan ve geçtiğimiz günlerde de Ankara AFAD bünyesinde araştırmacı olarak atanan Kadir Çelik’in Aksaray’a atanması ile gönüllülük sistemi resmiyette bitirilmese de fiilen son buldu.
Yeni müdürün yanlış ve yalan bilgilendirilmesi ile tüm ihale her türlü ayak oyununu iyi bilen figüranlar tarafından Aksaray’ın çiçeği burnunda müdürüne ihale edildi.
İhale yapan ekip hiç gün yüzüne çıkmazken önce gönüllüler ile AFAD müdürü karşı karşıya getirilerek her türlü olaya her an 5 kuruşluk menfaati olmadan koşan yetişmiş gönüllüler tek, tek AFAD’a küstürülerek kurumdan uzaklaştırılırken AFAD başkanlığına hoş görünmek için yeni gönüllü eğitimleri de es geçilmedi.
O kadar sistemli ilerleyen bir gurup vardı ki bu AFAD’da “Yeterli personelimiz yok” ilkesi ile “Olaylara gitmezsek başımız hiç ağrımaz” hedefini benimseyerek Aksaray’daki olaylara müdahale sayılarını önceki yıllara göre yüzde 10’un da altına indirdiler.
Her fırsatta “Yeterli personel yok” mazeretlerine karşılık şehri idare eden sayın Valimiz de dahil olmak üzere bir Allah’ın kulu da çıkıp “Daha önce aynı sayı ile nasıl bu olaylara anlık müdahale ediliyordu?” sorusunu sormadan arka plandaki kuyu kazıcıların ekmeklerine yağ sürdüler.
Tabi Aksaray’ın tabiatını, ayak oyunlarını ve düzenini bilmeyen müdürümüz Kadir Çelik’in de kılavuzları sayesinde ömrü sadece 1,5 yıl olurken yeni bir AFAD müdürü beklenmeye başlandı bile.
Mevcut kurumda şu anda toplamda 10 teknisyenin 4 nöbet grubuna dağıldığını düşünürsek yeni müdürün de Aksaray’ı yine “Olaylara gitmezsek buradan emekli olursunuz” yalanları ile 1-2 yıla kadar Aksaray’dan yollarken gözlerden uzak ek binada üniformaları içerisinde yeni kurbanlarını pardon müdürlerini beklemeye başlarlar.
Şimdi aylar önce sorduğum o soruyu bugün de bu olaylarda zerre günahı olmamasına rağmen fatura ödetilen Kadir müdür olmadan sorayım sevgili masa başı memurları;
Nerede 8 teknisyen ile her sene olaylara müdahale hızı ve başarısı ile Türkiye’nin en başarılı ilk 3 ili arasında yer alan Aksaray’ın AFAD’ı?
Nerede o küstürdüğünüz ve her alanda uzmanlaşmış ve branşlaşmış, 5 kuruş almadan sadece sizlere yardım olsun diyerek gece sabahlara kadar yanınızda olan, ek binadan rahatınız bozulmasın diye gelemediğiniz Elbistan’da, Maraş’ta aylarca görev yapan gönüllüleriniz?
Nerede o kapınızda yazan “Nerede Hayat, Orada AFAD” yazısının karşılığı?
Bu sorumda bu şehrin sevdalısı olduklarının altını her fırsatta çizen Aksaray’ın sevgili ve saygı duyduğum idarecilerine;
Sahi müdürler gelip giderken müdürleri yanlış yönlendirip yalanlarla kandıranlar neden hala o koltuklarda?
Neden tüm fatura kurumundakilere güvenmekten başka günahı olmayan il müdürüne kesildi?
Tekrar hatırlatmakta fayda var ama duymazdan gelseniz de ben yazayım;
Aksaray’a gelenler veya burada görev yapanlar siz, siz olun bu şehri 450 bin nüfuslu orta halli bir Anadolu şehri olarak değerlendirmeyin.
Bu şehri konumu itibariyle 31 büyükşehrin neredeyse yarısından fazla insan ve araç hareketi olan bir şehir. Bu şehri emekli olmak için değerlendirirseniz sizler de yakında günahlarınızı yükleyerek gönderdiğiniz insanlar gibi arkanızda ahlar ve veballer ile bu şehirden ebediyen ayrılırsınız…
Yorum Yazın