Son günlerde en çok sevdiğim haber başlıklarından birisi de “MASAYA YATIRMAK”
Allah razı olsun Aksaray sevdası ile geceleri evlerindeki yataklarında bile uyuyamayan Aksaray sevdalılarımız şehrimizi değişik mekanlarda acayip şekillerde masalardan masalara yatırmaya devam ediyorlar.
Şehrimiz yatmayı sevdiğinden olsa gerek masadan masaya yatırılan Aksaray’ın sorunları nedendir bilinmez ne bulunabiliyor ne de giderilebiliyor.
Aksaray’ın ne kadar sorunu var sokaktaki masaları ve deri koltuklardan haberleri olmayan hemşerilerimize bir sorsanız onlar sizlere sıralayacak ama sizler hala o kare, dikdörtgen, oval, beşgen, altıgen veya yuvarlak masalarda, klimalı serin odalarda, deri koltuklar üzerinde, envaı çeşit ikramlar ortasında bu şehri yatırmayı seviyorsunuz.
Yıllardan beri bir yerlere yatırılan bu şehrin ülkeye hizmet yağarken, yatırıldığı için hizmetleri alamamasını bırakalım söz verilenleri bile alamadığından bile haberiniz yok sanırım.
Çiftçinin su feryadı o masaların bulunduğu odalardan duyulmuyor sanırım,
İşçinin geçim derdi o deri koltukların bulunduğu odalardan duyulmuyor sanırım,
Esnafın sıkıntısı o klimalı serin odalardan içeri giremiyor sanırım,
Aybaşını getiremeyen binlerce insanın geçim sıkıntısı da o ikramların sunulduğu masalarda kendisine yer bulamıyor sanırım.
Yani kıymetli büyüklerim bırakın bu Aksaray’ı bir yerlere yatırmayı da az biraz ayağa kaldırmaya çalışın.
O masalardan Aksaray’ı kaldırın da, aynı masalara;
-Çiftçinin sorunlarının olduğu dosyaları,
-Yapılamayan çevre yollarımızı,
-İçme suyu sıkıntımızı,
-İşsizlik nedeniyle yeniden başlayan göç sorununu,
-Asgari ücret seviyesini aşan ev kiralarını,
-Şehrin her yerine yerleştirilen zincir marketler nedeniyle batan esnafların sorunlarını,
-Hastanede yaşanan ve halktan başka hiç kimsenin görüp duymadığı hastaların şikayetlerini,
-Artan araç sayısı nedeniyle içerisinden çıkılamayacak bir boyuta ilerleyen trafik sorununu,
-Parklarda ve yeşil alanlarda ailelerin karşı karşıya kaldığı sorunları,
-Şehrin her noktasında kat artırımı yapılırken çarşı merkezinde bir paftada yüzlerce hak sahibinin mülklerinin inşaat alanının neden 2 kata düşürüldüğünü,
-Aksaray’ın açık cezaevinde mahkumların yatak ve temizlik için su ihtiyacını nasıl gidereceğinizi,
-TOKİ’nin ucuz ev ve iş yeri yapmak için devraldığı alanlarda halka dayattığı ultra lüks fiyatların sebebini,
-İlde emeklilik hayali kuran ve Aksaray’ı son durak olarak gördüğü için suya sabuna dokunmayan daire müdürlerini, amirlerini, memurlarını yatırın.
Kısaca sevgili Aksaray’ın sevdalıları bırakın bu şehri bir yerlere yatırmayı da, ayağa kaldırın artık.
Siz bu şehri bir ayağa kaldırın, bu şehrin insanları sizleri bu şehrin ervahında en güzel yere yatırdığı gibi hayır dualarını da nesiller boyu eksik etmezler.
Demem o ki masa kenarında oturanlar için konforlu olsa da ortada yatan için pek rahat olmaz diye tahmin ediyorum.
Tavsiyem, sizler o dairelerdeki masalara önce bir kendinizi ve bu şehre yaptıklarınızı yatırın da Aksaray’a masada yatacak yer kalmasın…
Yorum Yazın