Ülke olarak yaşadığımız olaylardan olsa gerek tuhaflıklarımızın sınırı da her geçen sene artmaya devam ediyor.
-Ekonomik olarak sıkıntıların ardının kesilmediği bu günlerde batarak kayıplara karışan iş insanlarının durumu görmezden gelinirken,
-Kirasını ödeyemeyecek duruma gelen esnaflar görmezden gelinirken,
-Ev kirasını ödeyemeyecek duruma gelen asgari ücretliler görmezden gelinirken,
-Kent meydanında akşama kadar sıcak soğuk dinlemeden oturmayı sosyal hayat sanan emeklinin durumu görmezden gelinirken,
-Her sene ürettikçe daha fazla borçlanan küçük işletme sahibi çiftçilerin durumu görmezden gelinirken,
-“Düğün salonu kirasına bile gücümüz yetmiyor abi” diyen gençlerin durumu görmezden gelinirken,
Birileri gelip bu ülkede insanların serzenişlerinin haksız olduğunu ve aslında çok zengin olduklarını ve yaşadıklarını iddia ettikleri hayatın yalan olduğunu aymazca bir nefeste söyleyiveriyorlar.
Gurbetçi yoğunluğu fazla olan Aksaray’da yaz ayının gelmesi ile birlikte dışarıdan sıla hasreti ile şehre gelen ve her zaman sevdiğimiz ve özlemlerini çektiğimiz insanların hepsi değil ama bir kısmı ile burada yaşayan insanlar arasında çok fazla polemik oluşmaya başladı.
Bizler içerisinde akrabalarımızda olan gurbetçilerimizi her zaman önemsedik ve 3-5 provokatör buralarda “Biz açık konuşuruz” diyerek halkı aşağılayıcı cümleler kuruyor diye de onlardan vazgeçecek değiliz.
Şimdi yazacaklarımızın da çok kıymetli gurbetçi hemşerilerimiz ile bir ilgisinin olmadığının bilinmesini isterim.
Yaz ayı ile yurt dışından gelen veya yurt dışından gelmeyip yurt dışından geldiğini söyleyerek çoğunlukla sosyal medya bazen de yüz yüze insanları “Nankörlükle” suçlayanlar bizim insanlarımız değiller.
Onların derdi ne bu millet, ne de bu vatan. Onların derdi polemik yaratmak ve insanları küçümseyerek eziklikleri konusunda kendilerini bir nebze olsun tatmin etmek.
Bu ülkede yaşayıp ülkenin her türlü sıkıntısına rağmen “Önce vatanım” diyebilen hiç kimseye, kim olursa olsun “Nankör” ifadesini yapıştırma hakkı yoktur.
Elinde cep telefonları ile “Bakın buralar kalabalık” diyerek, öğle veya akşam saatinde bir dönerci dükkanını kayda alarak insanları yalancılıkla itham etmeye de hakkı yoktur.
Kafeler caddesinde piyasa yapan ve sürekli caddede ring halinde olduğu için trafiği kilitleyen zengin bebelerini örnek göstererek “Aksaray’da herkes lüks yaşıyor” diyerek insanlara hakarete varan yorumlar yapmaya da hakkı yoktur.
Her şeye rağmen “Vatan sağ olsun” diyebilecek güce sahip olan insanları eleştirme hakkını size kim veriyor bilmem ama sanırım “Gurbetçi” diyerek gerçek gurbetçileri zan altında bırakmayarak her yerde olduğu gibi onların da aralarına gizlenen provokatörler, artık bu ülkede türlü sıkıntılar ile yaşamaya gayret eden insanlarla uğraşmak yerine sadece izinlerinizi yapıp, güzel ülkemin tadını çıkartıp, siyasi konularla insanları kutuplaştırmayın.
Zenginlik ölçünüzün kaynağı olan Aksaray trafiğindeki otomobiller ile kafeler konusunu da biraz anlatayım da artık telefonlarınız ile “Hani millet açtı” diyerek yayın açıp bu milletin onuru ile oynamaktan vazgeçin.
Şimdi bu ilde yaklaşık 450 bin insan yaşıyor.
Bu insanların sadece yüzde 10’u elit denilen zenginlerden oluşsa 45 bin kişi yapar.
Yaz ayı ile birlikte gelen gurbetçilerle bu sayı 90 bin seviyesine kadar çıkıyor.
Kafeler caddesi denilen nokta veya diğer noktalardaki sandalye sayısını hesaba kattığınızda bu zenginler 3 günde bir bu video kayıtlarıyla gösterdiğiniz mekanları doldursa aynı kişi 3 günde bir bu mekanlara gider anlamına gelir.
Yine bu şehirde trafiğe kayıtlı 170 bin üzerinde kayıtlı olmayan da 25-30 bin civarında araç dolaşıyor.
Yaz ayı ile birlikte bu araç sayısı daha da artıyor.
Yani şehir trafiğindeki araç sayısı 200 binin çok üzerine çıkıyor.
Çarpık yapılaşma ve görgü kuralları gereği sıkıntılı olan Aksaray trafiğinde bu araçların sadece yüzde 10’u dolaşsa şehir trafiği tamamen kilitleniyor.
Yani değerli hemşerilerim bu ülkede yüzde 10’luk elit tabaka ile izne gelenlerin yaşadığı hayat birileri için ölçü olarak kabul edilmeye çalışılıyor.
Eğer insanların karınlarını doyurmalarını da artık lüks olarak kabul edecek duruma geldiyseniz de o zaman hepimiz bilmediğimiz servetlere sahibiz.
Tam da bu yüzden cennet ülkemizde yaşamak bizler kadar sizlerin de hakkı değil mi?
Yorum Yazın