Yaz ayının gelmesi ile işlerinden memnun olduklarını belirten esnaflar pandemi sürecinde yaşadıkları sıkıntı ve sektörlerindeki sıkıntıları anlatıyor.
Bu kapsamda sorularımızı yanıtlayan Kontes iç giyim mağazası sahiplerinden Nurdan Gülüm bir çok işletmenin işi olmamasına rağmen çeşitli ürünleri satmaya çalışmasından dert yanarken pandemi sürecinde aksayan ödemelerin kendilerini yorduğunu ve o süreçte kapalı olmalarına karşılık kiralarının tam ödenmesinin de ekonomik anlamda sıkıntı yarattığını kaydetti. Gerek pandemi gerekse yaz dönemindeki iş yoğunluğu ve sıkıntıları konusunda açıklamalarda bulunan mağaza sahibi Nurdan Gülüm; “Pandemi sürecinde yaşanılan sıkıntılarda bizim sektör pandemiden en az etkilenen sektörlerden biriydi. İç çamaşırı, pijama daha çok ev hayatına uygun olduğu için çok az etkilenendik. Ama o kapalı kaldığımız süreçlerdeki yapamadığımız cirolarımız bizim ödemelerimizi aksattı. Onda çok zorlandık. Yirmi günlük kapanmada keşke bankalar senetleri erteleseydi veya devlet bizim sigortamızı, BAĞ-KUR’umuzu yarıya düşürseydi. O şekilde destekleseydi çok daha rahat atlatırdık bu süreci diye düşünüyorum. Veya yirmi gün kapalı kaldım ama dükkan kiramı tam kira ödedim. 10 gün için bir aylık kira ödedim bunlar bizi çok zorladı.
1 Temmuz’da yasakların kalkmasıyla ve düğün sezonunun başlamasıyla bizim işlerimizde yüzde seksenin üzerinde bir artış oldu. Bu sayede bizde biraz nefes almış olduk.
Bizim işletmemiz iç giyim mağazası olduğu için yüzdelik oranda bayan müşterim çoğunlukta çünkü ben burada bayan olarak durduğum için bayanlar daha rahat alışveriş yapabiliyorlar. Erkek müşterilerimizde oluyor ama müşterilerimin yüzde doksanı bayanlar oluyor. Erkek müşterilerimizin çoğu utandığı için mağazaya girmeye çekiniyor. Kendisine veya eşine hediye almakta çekiniyor. Bunların sebebi önyargılı bir yaklaşım var buda bizim toplumsal gelişmemizle alakalı diye düşünüyorum. Bununla birlikte yeni gençlik çok rahat bir şekilde alışveriş yapabiliyor. Mesela eşimle birlikte çalışmamıza rağmen ben müşterinin istediği ürünü daha iyi anladığım için benden yardım istiyor erkek müşterilerimiz çünkü bizim mağazamızda uzun süre kalmak erkek müşterilerimizi utandırıyor.
Ayrıca bir başka sıkıntı olarak ben bunu gelen her müşterime de herkesin kendi işini yapması gerektiğini söylüyorum. Mesela ayakkabı satan bir mağazada iç çamaşırının ne işi vardır yada eşarp satan bir mağazada iç çamaşırının ne işi vardır. Şimdi herkes her şeyi ben satayım kavramıyla yaşamaya başladı. Bu özellikle Aksaray da gördüğüm bir durum. Büyük şehirlerde gittiğim gördüğüm İstanbul’da , Konya’da veya başka şehirlerde böyle değil. Bijuteri adı altında iç çamaşırı, çanta, ayakkabı satılıyor. Benim kendi müşterim bana geliyor kemer ve cüzdan almak istiyorum diyor ben ayakkabıcıya yönlendiriyorum. Bir iç çamaşırcının sattığı cüzdan, kemer ne kadar kaliteli olabilir. Aksaray’ın geneli tamamen her şeyi ben satayım herkes benden alsın mantığına döndü. Bu bencillikten çıkarsa esnaflarımız her şey daha da güzel olur. Ben bir işletmenin vizyonunun olması gerektiğine inanıyorum” dedi. (Haber/Foto:E.B)
Yorum Yazın