
Aksaray İMO “Depremde Mühendis, Mimar ve Müteahhitlerin Hukuki Sorumlulukları ve Emsal Davalar” konusunda seminer düzenledi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Aksaray İl Temsilciliği tarafından “Depremde Mühendis, Mimar ve Müteahhitlerin Hukuki Sorumlulukları ve Emsal Davalar” konulu seminer organize edildi. Seminerde, Dr. İnşaat Mühendisi ve Avukat Levent Mazılıgüney, sunum gerçekleştirdi.
Müteahhit, mimar ve mühendislerin olası depremlerde hukuksal sorumluluğunun neler olduğu ve davalara ilişkin bilgilendirmelerde bulunan Mazılıgüney, depremin engellenemeyeceğini ancak can kayıplarının önüne geçilebileceğini ifade ederek, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Müteahhit Belgesi Alanların Sayısı Hızla Artıyor
6 Şubat 2023 depremi öncesinde 430 bin yetki belgeli müteahhit bulunduğunu ancak 3 Haziran 2024 itibari ile 646 bin 364 yetki belgeli müteahhit olduğunu söyleyen Mazılıgüney, “Depremden sonra müteahhitlerin yetkinliğinin kısıtlanması gerekirken, ülkemizde arttı" ifadelerini kullanarak, YAMBİS’in (Yapı Müteahhitliği Bilişim Sistemi) vatandaşlara açılması gerekirken devlet tarafından kapatıldığını söyledi. Denetim olmadan elinde kaynağı olan herkesin müteahhitlik yapmaya başladığını ve bunun yapı güvenliğini tehlikeye attığını söyleyen Mazılıgüney, inşaatların uzmanlar tarafından yapılmasının can güvenliği için olmazsa olmaz olduğunu belirtti.
“Bu Rakamlar Gerçek Değildir”
İmara açılan yerlere ilişkin de değerlendirme yapan Mazılıgüney, imara açılan bataklıklar ve kötü zeminler için 14 katlı imar verildiğini, bunun doğru olmadığını savunarak, “Depremde toplamda 38.901 bina aynı günde deprem sebebiyle yıkılıyor. 53.537 yurttaşımız hayatını kaybediyor. Bu da bir binada oturacak kişi sayısı 1.376 yani 3’te birine tekabül ediyor. Bu rakamlar gerçek veriler değildir. Türkiye’de ortalama bir evde 5-6 kişi yaşamaktadır” dedi.
“Bilirkişilik Yapan Meslektaşlarımız, Neden Sonuç İlişkisi İçerisinde Raporlar Yazmalıdır”
Herkesin sorumlu olduğunu, idari dosyaların ayrı görülmesinin davalarda büyük problem yarattığını ifade eden Mazılıgüney, “Bilirkişilik yapan meslektaşlarımız uzmanlık alanlarına uygun ve dönemin koşulları dikkate alınarak neden sonuç ilişkisi içerisinde raporlar yazmalıdır. Hürriyet Gazetesi’nin 12 Kasım 2023 tarihli haberinde bir öğretim üyesi yedi aydan bu yana 4.000 dava dosyası ile uğraştığını beyan etmiştir. Bu şekilde hiçbir rapor yazılamaz. Bu imza yapılan raporlarda ıslak imzaların orijinal olmadığı, fotoğraf üzerinden kopyala yapıştır yapıldığı, bir insanın bu kadar rapor yazamayacağı belirtilmiştir” açıklamasında bulundu.(Haber merkezi)
Yorum Yazın