
Aksaray Üniversitesi’nde düzenlenen “Denge Sanatı: Kalp mi, Zihin mi, Cüzdan mı?” konulu konferansta konuşan Öğr. Gör. Dr. Ali Bozgedik, aile kurumunun sürdürülebilirliği için eşlerin karşılıklı fedakârlık ve anlayış göstermesi gerektiğini vurguladı.
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen konferansa Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Aile ve Gençlik Merkezi Aile ve Kariyer Danışmanı Öğr. Gör. Dr. Ali Bozgedik, konuşmacı olarak katıldı. ASÜ Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe, ASÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Köse ve Prof. Dr. Yavuz Selim Çakmak, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferansın açılışında kısa bir selamlama konuşması yapan ASÜ Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Aydemir, 2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edildiğini hatırlatarak bu kapsamda yıl boyunca çeşitli etkinlikler düzenlediklerini söyledi. Türkiye’de evlilik ve doğurganlık oranlarında her geçen yıl düşüş yaşandığını belirten Prof. Dr. Aydemir, “Son dönemde ailelerimizin çocuk sahibi olma oranlarında endişe verici bir azalma söz konusu. Bu durum ülkemizin geleceğini sosyal ve demografik açıdan tehdit ediyor. Gençlerimizin aile kurma konusundaki motivasyonunu artırmaya ve bu konuda çözüm üretmeye yönelik çalışmaları sürdürmemiz gerekiyor” dedi.
Evlilik uzun bir gemi yolculuğuna benzer
Konferansın davetli konuşmacısı NEÜ Aile ve Gençlik Merkezi Aile ve Kariyer Danışmanı Öğr. Gör. Dr. Ali Bozgedik, konuşmasında aile kurumunun sürdürülebilirliği açısından sevgi, güven ve iletişimin önemine dikkat çekti. Sevginin büyük emek ve fedakârlık istediğini kaydeden Bozgedik, “Hayat arkadaşımızı elde ettikten sonra daha önceki ilgiyi neden göstermiyoruz? Aile kurumundaki devamlılık için iki tarafın da çabalaması gerekiyor. Sevgiyi dostluğa ve saygıya dönüştürmek gerekir. Evlilikten beklentileri ne kadar yüksek tutarsak, evlilik kurmak bir o kadar zor olur. Maalesef evlenirken gençlerimiz daha çok fiziksel özelliklere dikkat ediyor. Evlilik uzun bir gemi yolculuğuna benzer; bu yolculukta güven, pusula ve iletişim çok önemlidir. Evlilikte aranması gereken ilk şey huzurdur. Merhum Yazar Doğan Cüceloğlu’na göre; dünyanın en mutlu insanı eş seçimini doğru yapan kişidir. Eş ve iş seçimimizi doğru yapmak zorundayız” diye konuştu.
Dünyanın en güzel şeyi sevmek ve sevilmektir
Aşkın sadece romantik duygulardan ibaret olmadığını dile getiren Bozgedik, şunları söyledi: “Aşk altın tepside sunulan bir şey değildir. Aşk, bir kişinin sert ve zor yönlerini görmenize rağmen sevebilmeyi seçmektir. Romantik dönemlerde birini büyülü bakışlarla seçmek kolaydır, çünkü hormonlar devreye girer. Ancak gerçek aşk, bu dönemlerin ötesinde sevgi ve emeği sürdürebilmektir. Dünyanın en güzel şeyi sevmek ve sevilmektir. Doğru kişiyi bulduktan sonra bekletmenin çok anlamı yoktur. Evlilik hem ev arkadaşlığı, sırdaşlık ve yol arkadaşlığı hem de ortak hesaptır. Kadının ekonomik hayata girmesiyle birçok evlilikte ‘benim param, benim özgürlüğüm’ anlayışı yaygınlaşmıştır. Oysa ortak hesap oluşturmak, evliliğin geleceği açısından büyük önem taşır. Evler bir otel değil, bir yuvadır. Ortak hareket edebilmek evliliğin temelidir.” Bozgedik, konuşmasında yazarların, filozofların ve sanatçıların aşkla ilgili tanımlarına da yer verdi. Konferansın sonunda ASÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Selim Çakmak, Öğr. Gör. Dr. Ali Bozgedik’e günün anısına hediye takdiminde bulundu.(ASÜ basın bülten)
Yorum Yazın