Özdemir; “Cumhuriyet’e Yapılan Saldırının Karşılıksız Kalması Anayasal Düzeni Korumasız Bırakır”
GÜNDEMCumhuriyet Halk Partisi Aksaray İl Başkanlığı, Ülke gündemine oturan ve Cumhuriyet’i kanlı bir darbe olarak nitelendiren ve kamuoyunda ‘Yeliz’ olarak bilinir dedikleri, AK Parti eski milletvekili Ahmet Hamdi Şamlı hakkında suç duyurusunda bulundu.
Aksaray Adliyesine, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına ve Türkiye Cumhuriyetine karşı suç işlenmiştir dedikleri, eski milletvekili Ahmet Hamdi Şamlı hakkında suç duyurusunda bulunan CHP Aksaray İl Başkanı Bilal Özdemir ve CHP Aksaray il teşkilatı Adliye önünde basın açıklaması düzenledi.
Adliye önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan CHP Aksaray İl Başkanı Bilal Özdemir; “Kamuoyunda ‘Yeliz’ olarak bilinen eski milletvekili Ahmet Hamdi Şamlı hakkında suç duyurusunda bulunduk. Şüpheli Ahmet Hamdi Çamlı, kamuoyunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte şoförlüğünü yapması ve TBMM’de 26. Ve 27. dönem İstanbul Milletvekili olarak görev almasıyla tanınıyor. Şüpheli ayrıca sosyal medya platformu X’te ‘Yeliz Adali’ takma adıyla kullandığı sahte hesap bilgileriyle kamuoyunda Yeliz olarak tanınmaktadır. Şüpheli 5 Temmuz 2025 tarihinde adı geçen sosyal medya platformu üzerinden yaptığı paylaşımı şu şekildedir “Asrı geçen süredir tantanadan başka bir şey yok çünkü. Darbe 1876, 1908 ve 1923 darbesidir. Milletimizin binlerce yıllık soylu tarihini soysuzluk istikametine çeviren ceo emperyalist projeleri denir. Milletin hakkını hukukunu aramak habis ihanet projeleriyle mücadeleye darbe denmez” ve yine 6 Temmuz 2025 tarihinde aynı sosyal medya platformundan “Kadim bir geçmişe sahip, aziz millet ev büyük devlet kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden yeni, terörsüz ve büyük devlet yolunda ilerleyemez. Bir düdük çalıp yeni, onurlu ve beyaz bir sayfa açılmalıdır.” Türkiye Cumhuriyetinin resmen kurulduğu, TBMM’nin kararı ile saltanatın kaldırıldığı ve halk egemenliğine dayalı modern bir devletin inşa edildiği 1923 tarihini kanlı darbe olarak nitelemektedir. Bu paylaşımda geçen 1923 darbesiyle hesaplaşmak ve yeni bir sayfa açmak ifadeleri mevcut anayasal düzeni tanımayan, kurucu değerleri yok sayan ve cumhuriyet karşıtı bir zihniyetin aleni dışa vurumudur. Şüpheli suça konu beyanlarında Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamaktadır. Bu bağlamda devletin anayasal yapısını tarihsel meşruiyetini ve kurucu değerlerini hedef alarak halk egemenliğine dayalı cumhuriyet rejimini ve mevcut anayasal düzeni kanlı bir darbe olarak nitelemektedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı’nı ve akabinde gerçekleşen cumhuriyet devrimlerini hesaplaşılması gereken bir dönem olarak lanse etmektedir. Son olarak bir düdük çalıp beyaz bir sayfa açmak ifadesiyle mevcut anayasal düzenin ortadan kaldırılması ve yerine farklı bir rejim konulması şeklinde çağrıda bulunmaktadır. Bu kapsamda şüphelinin Türk Ceza Kanununun 301. Maddesinde düzenlenen Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve devletin kurum organlarını aşağılama, 216. Maddede düzenlenen halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçları işlediği alenen ortadadır. Atatürk’ün liderliğindeki kurtuluş mücadelesini ve cumhuriyet devrimlerinin kanlı ve hesaplaşılması gereken bir süreç olarak tanımlamasıyla 5816 Sayılı Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun kapsamında Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret suçunun işlendiği de tartışmasızdır. Toplumsal barışa ve anayasal düzene saldırı niteliği taşıyan bu ifadelerin hiçbir biçimde ifade özgürlüğü kapsamında görülebilme biçimi yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kişiliğine yöneltilen bu açık saldırıya rağmen somut olayla ilgili bugüne dek tek bir soruşturma dahi başlatılmamıştır. Bu tür ağır ve sistematik saldırıların karşılıksız kalması sadece bireysel cezasızlığı değil aynı zamanda anayasal düzenin korumasız bırakılması sonucunu da doğurmaktadır. Hukuk devleti ilkesinin gereği olan etkili soruşturma yükümlülüğü yerine getirilmediğinde cumhuriyet karşıtı söylemler cesaretlenmekte benzer fiillerin tekrar önü açılmaktadır. Bu sessizlik hali kamuoyu vicdanında derin bir yaralanmaya yol açmakta yargıya olan güveni sarsmakta ve toplumda anayasal düzene yönelik saldırıların yaptırımsız olduğu yönünde son derece tehlikeli bir algı oluşturmaktadır. Beklentimiz bu suç duyurusuyla birlikte şüpheli hakkında etkin bir soruşturma yürütülmesi yönündedir” dedi. (Haber/Fotoğraf: E.BUDAK)
İlginizi Çekebilir